
Son yıllarda artık herkes değişmeye çalıştığını iddia ediyor, bireyler değişim konusunda çok istekli kurumlar ise “çağa ayak uydurmak için” değişmek zorunda olduklarını söylüyorlar. Çoğu zaman iyi niyetle başlayan bu “kocaman” projeler gerçekleşemiyor ya da “hatırı sayılır” paralar sokağa atılıyor !
Ben bunları uzun yıllardır gözlemliyorum ve işletmeleri böyle yapmamaları konusunda uyarmaya çalışıyorum. Değişim zaten çok popüler bir kelime ve herkesin satın alacağı kadar da cazip – o yüzden tüm bireyler değişimi istediklerini ve destekleyeceklerini belirtiyorlar; ama sonra çok az sayıda bunun neye mal olabileceğini fark ediyorlar ve genelde o zaman çark ediyorlar – ara yol bulmaya çalışıyorlar.
Ben değişim için yapılan çalışmaların çoğunlukla bugünün bilinenleri ile kısıtlandığına şahit oluyorum – biz bugüne göre değişimleri tasarlamaya odaklanıyoruz ama koşullar çok dinamik değil mi? Yani biz bugüne göre değişmeye çalışırken ve tam değişimi tamamladık dediğimizde pazar zaten yine farklı olmayacak mı? Tam hazırız dediğimizde belki de yanlış değişime uğramış hatta en iyi yaptıklarımızı yapamaz hale gelmiş olabilir miyiz ?
Değişim bu yüzden sadece bugünün daha iyi bir türevini elde eder; yani bugünün hallice daha iyisini elde edersiniz! Rekabet pek öyle değil artık; ortalık sektörler dışından gelen oyuncuların bütün pazar dinamiklerini değiştirdiği örnekler çok fazla; biz sadece bazılarını biliyoruz veya bazen günlük hayatta deneyimliyoruz. Değişim yeterli değil! Herkesin en başta bireylerden başlayarak geleceğe yönelik dönüşmesi gereken bir dönemdeyiz!
Dönüşüm bireyde başlar, takımlarda gelişir ve kurumlarda yer bulur !
Bireyler ve jenerasyonlara odaklanmak lazım; ortak akıl üretmek ötekileştirmekten çok daha önemli. Her jenerasyonun diğerinden öğrenecekleri var, her birey diğerine değer katabilir – hatta 1+1 > 2 değil miydi
Yani takım olmayı bilen, ortak değerlerinin farkında olan bireylerin meydana getirdiği ve hedeflerini net bilen takımlara her zamankinden çok ihtiyaç var! Takımlar dişlileri döndürür, işlerin yapılmasını veya dönüşmesini sağlayan en mikro düzeydir ama çok kritiktir. Takımlara basit hedefler verin, iyi takımlar kurun ve onları hedeflerle yönetin diyorum
Kurum düzeyinde dönüşmek kolay değil! Üst düzeyde yazılan yakışıklı cümleler dönüşümü sağlayamaz, takımların ve bireylerin inanmalarını sağlamak lazım. Bu bir dönüşüm olacaksa herkes bildiği her şeyi unutmaya hazır olsun – sonra öğrenmeye tekrar başlasın ve dönüşümü üst düzey yönetmez ise orada dönüşüm ne yazık ki zor olur ve o zaman son da yakındır
Değişim geçmiş ile ilgilidir, yarını düşündüğümüzü iddia etsek de aslında bugün bildiklerimizi düşünerek yarına gitmeyi umut ederiz. Oysa dönüşüm gelecekte var olabilmek ile ilgilidir – ister birey ister takım ister kurum olun : DÖNÜŞÜN !!!
Comments