“Çok Yoğunum” demek aslında ne demek ?
Eğitimlerde ve konuşmalarımda insanlara sıkça sorduğum bir soru var : Yoğun musun ?
Bu soruya insanların büyük çoğunluğu evet çok yoğunum diyor, bazıları ne desem acaba ikilemi yaşayıp sonunda “ben de yoğunum” demeyi tercih ediyor; bir de tek tük “ben yoğun değilim” diyen insanlar olabiliyor. “Ben yoğun değilim” diyebilen insanlara hemen bir soru daha soruyorum: “Niye ? Az mı çalışlıyorsun?” Bu soru onları çoğu zaman huzursuz hissettirebiliyor ne yazık ki
Bu ikilemin mahalle baskısından gelen bir varsayım olduğunu düşünüyorum. Herkesin çok yoğun olması gerektiğine ve zamanın yeterince olamayacağına dair bir algının mahalle baskısı olarak verildiğini düşünüyorum. Ben insanların aslında hayatlarını tam yönetemediklerini ve bu yüzden işlerini önceliklendiremediklerini ve zamanlarını sonradan pişman olabilecekleri şeylere harcadıklarını düşünüyorum…Peki sizce “Çok yoğunum” demek aslında ne demek ?
Ben operasyonel dünyamda boğuldum, aslında zamanımı kontrol edemiyorum, zamanımı sevdiğim şeylere pek ayıramıyorum – evet arada bir sinema, maç, yürümek gibi bir şeyler yapıyorum ama bunların farkına varamadan yapıyorum demek değil mi? İşte burada bir gelişim fırsatı olabilir – bizim tercihlerimiz bizi bu hale getirmiş olabilir mi? Bugünü kurtarıyorum ama öğrendiklerimden veya hatalarımdan ders çıkartamıyorum ve hem işlerimi, hem hayatımı daha iyi yaşamak için iyileştiremiyorum demek değil mi?
Bence sorun zamanda değil önceliklendirmede !
Geçenlerde izlediğim bir video bana bu yazıyı yazmam için bana ilham verdi. Video “time is priceless” diyor yani zaman fiyatsızdır. Bu mesajı zaman BEDAVA olarak algılayanlar olabileceği gibi zaman ÇOK DEĞERLİ olarak algılayanların olabileceğini düşünüyorum. Zamanını güzel şeylere harcayanlar için zaman o kadar çabuk akıyor ki kıymetini biliyorlar; zamanını boş harcayanlar için zaman tam tersi o kadar yavaş akabiliyor ki canları sıkılabiliyor Bu ikilem çok ilginç değil mi ? Sosyal medya, akıllı telefonlar, bitmeyen diziler ve onların uzun süren reklam araları, trafikte geçen uzun saatler, tüm bu zamanlar asla geri gelmeyecek ! Sanırım zaman para olsaydı daha dikkatli harcardık!
Ben hep “zaman satılık olsaydı satın alırdım” dediğimi fark ettim. Eğitimlerde ve konuşmalarımda öğrencilerim ve dinleyicilerim bana çoğu zaman siz yoğun değil misiniz diye soruyorlar; ben ne diyorum diye merak ediyorsanız : “Ben Tempoluyum, yoğun değilim !” diyorum… Tempolu olmak benim için zamanını doğru işleri önceliklendirerek geçirmek, keyfini çıkarttığı zamanları da “Ne güzel bir an” diyebilmek, hayatıma ve iyi şeyleri görmeme yardımcı olan zamanları arttırabilmek demek. Yüzde 100 başarabiliyor muyum ? ASLA! Fakat bu yolda kendimi ve duygularımı dikkatlice dinlemeye ve yaşadıklarımın değerini bilmeye çalışıyorum. Zaman limitli bir şey değil mi ? Güzel şeylerle geçen zamanlarımız çok az değil mi ? Hadi herkes zamanını sevdiği şeylere ayırmaya çalışsın, bizi biz yapan değerlerimizi yeniden keşfedelim ve onları besleyelim ! Zamanlarınız hep güzel geçsin hayatınız dopdolu olsun emi☺️
Comments